BOSSCERT CRUELTY FREE
İletişim
Küçükbakkalköy Mah. Selvili Sok. No:4 (Canan Business ) Ataşehir - İstanbul
+90 (0216) 314 00 94
+90 (0552) 324 84 43
info@bosscert.com
www.bosscert.com
Bölüm 1: Gıda güvenliği yönetim sistemlerinin denetimini ve belgelendirmesini sağlayan kuruluşlar için gereklilikler

ISO 22003-1:2022 Standardı Haziran 2022'de yayınlanmıştır.

BPJPH Endonezya için zorunluluk

Endonezya'daki Helal Ürün Güvencesi Düzenleme Kurumu'dur. Endonezya Din İşleri Bakanlığı'na bağlı olarak faaliye

Helal ve sağlıklı gıdala- HAK ve BossCert 

Gıda sektörü, küreselleşen dünyada hem dini inançlara uygunluk hem de sağlık bilinciyle giderek daha fazla şekil

ISO Yönetim sistemi standartlarına iklim değişikliği ile ilgili hususlar eklenmiştir.

Uluslararası Standart Teşkilatı (ISO), “Londra İklim Değişikliği Deklarasyonu'nu” desteklemek amacıyla İklim D

TS EN ISO/IEC 27001:2017 geçişi

Türkak tarafından yapılan denetimler sonucunda ISO 27001:2013 belgelendirme yetkimizle ilgili geçiş sürecini baş


Günümüzde tüketicilerin bilinç düzeyi artarken, satın alma kararlarını etkileyen faktörler arasında ürünün kalitesi ve fiyatının yanı sıra etik değerler de önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Özellikle kozmetik, temizlik ürünleri ve gıda takviyeleri gibi sektörlerde hayvanlar üzerinde test yapılmadan üretim (cruelty-free) ve genel olarak hayvan refahına gösterilen hassasiyet, markalar için bir rekabet avantajı olmanın ötesinde, bir zorunluluk haline gelmektedir. Bu etik beklentiyi karşılamak isteyen firmalar, ürün geliştirme ve üretim süreçlerinde hayvanlara zarar vermeyen yöntemleri benimserken, BossCert gibi bağımsız belgelendirme kuruluşları da bu iddiaları doğrulayan "Cruelty-Free" hizmetleri sunarak güvenilir bir köprü görevi görmektedir.

Cruelty-Free Kavramı ve Önemi

"Cruelty-Free" terimi, bir ürünün veya bileşenlerinin üretim ve geliştirme aşamalarında hayvanlar üzerinde herhangi bir test yapılmadığını ifade eder. Bu, genellikle laboratuvar ortamında hayvanların acı çekmesine veya ölümlerine neden olabilecek deneylerden kaçınılması anlamına gelir. Bu kavramın önemi, hayvan hakları savunuculuğunun yükselişiyle birlikte artmıştır. Tüketiciler, vicdan rahatlığıyla kullanabilecekleri, etik ilkelere uygun ürünler talep etmektedir.

Cruelty-Free yaklaşımının temelinde yatan unsurlar şunlardır:

  • Hayvan Refahı: Hayvanların bilimsel deneyler için kullanılmasının, onlara fiziksel ve psikolojik acı çektirmesinin etik olmadığı inancı. Bu deneyler genellikle göz tahrişi testleri, cilt hassasiyet testleri, toksisite testleri ve lethal doz testlerini içerir.

  • Alternatif Test Metodları: Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte, hayvanlar üzerinde test yapmaya gerek kalmadan ürün güvenliğini sağlayabilecek in-vitro (laboratuvar ortamında hücre veya doku kültürü kullanarak) testler, bilgisayar modellemeleri (in-silico) ve insan gönüllüler üzerinde yapılan klinik testler gibi güvenilir ve bilimsel olarak geçerli alternatif yöntemlerin varlığı.

  • Tüketici Bilinci ve Talebi: Sosyal medya ve farkındalık kampanyaları sayesinde tüketicilerin hayvan testleri konusunda bilinçlenmesi ve etik markalara yönelme eğilimi. Bu durum, piyasada "Cruelty-Free" etiketli ürünlerin sayısının artmasına neden olmuştur.

  • Yasal Düzenlemeler: Bazı ülkeler ve bölgeler (örneğin Avrupa Birliği, Hindistan, İsrail, Türkiye) kozmetik ürünlerde hayvan testlerini tamamen yasaklamıştır. Bu yasal düzenlemeler, sektördeki firmaları hayvan testlerinden vazgeçmeye ve alternatif yöntemlere yönelmeye zorlamaktadır.

Hayvan Testlerinin Alternatifleri

Hayvan testlerinin etik ve bilimsel eleştirileri, alternatif yöntemlerin geliştirilmesini teşvik etmiştir. Bu alternatifler hem daha insancıl hem de bazen hayvan testlerinden daha doğru sonuçlar verebilmektedir:

  • İn Vitro Testler: İnsan hücreleri veya doku kültürleri kullanılarak yapılan testlerdir. Örneğin, cilt tahrişi veya alerjik reaksiyonları değerlendirmek için insan derisi modelleri kullanılabilir.

  • İn Silico (Bilgisayar Modellemesi) Testleri: Kimyasal maddelerin yapısal özelliklerine ve bilinen toksikoloji veritabanlarına dayanarak bilgisayar algoritmaları aracılığıyla potansiyel tehlikeleri tahmin eden testlerdir.

  • İnsan Gönüllü Testleri: Ürünlerin son hali, gönüllü insan denekler üzerinde (etik kurul onayları ve bilgilendirilmiş onamlarla) test edilerek cilt hassasiyeti veya alerjik reaksiyonlar gibi etkileri gözlemlenir. Bu testler genellikle irritasyon veya hassasiyet potansiyeli düşük ürünler için kullanılır.

  • Mevcut Veritabanlarından Yararlanma: Yeni bir kimyasal madde yerine, güvenliği kanıtlanmış ve uzun süredir kullanılan bileşenlerin tercih edilmesi.

Bu alternatif yöntemler, ürün güvenliğinden ödün vermeden hayvan refahını korumanın mümkün olduğunu göstermektedir.

Üretim ve Geliştirmede Hayvanlara Eziyet Edilmeden Yaklaşım

Bir şirketin "Cruelty-Free" olduğunu iddia edebilmesi için, yalnızca bitmiş ürünün değil, ürünün formülasyonunda kullanılan her bir bileşenin de hayvanlar üzerinde test edilmemiş olması gerekir. Bu, tedarik zincirinin tamamında şeffaflık ve sıkı kontrol gerektiren karmaşık bir süreçtir.

Hayvanlara eziyet edilmeden üretim ve geliştirme süreci şu adımları içerir:

  1. Hayvan Testi Politikası Belirleme: Şirketin, hayvan testlerini hiçbir koşulda yapmayacağına ve yaptırmayacağına dair net bir politika oluşturması. Bu politikanın tedarikçileri de kapsaması önemlidir.

  2. Tedarikçi Doğrulama: Şirket, kullandığı tüm hammaddelerin ve bileşenlerin tedarikçilerinden, bu bileşenlerin hayvanlar üzerinde test edilmediğine dair güvence almalıdır. Bu, genellikle tedarikçilerden yazılı beyanlar, sertifikalar veya denetim raporları talep ederek sağlanır.

  3. Alternatif Test Metotlarını Uygulama: Ürün geliştirme sürecinde, ürün güvenliğini sağlamak için hayvan testi gerektirmeyen in-vitro, in-silico veya gönüllü insan testleri gibi yöntemlerin kullanılması.

  4. Üretim Sürecinde İzlenebilirlik: Ürünün tüm üretim aşamalarında (hammaddenin temininden son ürünün paketlenmesine kadar) hayvan testinin yapılmadığına dair izlenebilirliği sağlamak.

  5. Belgelendirme ve Denetim: Bağımsız bir üçüncü taraf kuruluş tarafından süreçlerin ve iddiaların doğrulanması. Bu, tüketicilere ve paydaşlara güvenilirlik sağlar.

Bu süreç, şirketlerin etik duruşlarını güçlendirirken, aynı zamanda markalarına değer katmalarına ve bilinçli tüketici kitlesine hitap etmelerine olanak tanır.

BossCert ve "Cruelty-Free" Hizmeti

BossCert, çeşitli belgelendirme ve denetim hizmetleri sunan, uluslararası alanda faaliyet gösteren bağımsız bir kuruluştur. Yönetim sistemi belgelendirmelerinin (ISO 9001, ISO 14001 vb.) yanı sıra, ürün ve süreç bazlı denetimleriyle de tanınmaktadır. Günümüzün etik ticaret anlayışına paralel olarak, BossCert'in sunduğu önemli hizmetlerden biri de "Cruelty-Free" belgelendirme hizmetidir.

BossCert'in "Cruelty-Free" hizmeti, bir ürünün veya markanın hayvanlar üzerinde test edilmeden üretildiği iddiasını bağımsız ve tarafsız bir şekilde doğrular. Bu hizmet, genellikle şu aşamaları içerir:

  1. Başvuru ve Bilgi Toplama: Marka veya üretici, "Cruelty-Free" belgelendirme için BossCert'e başvurur. Bu aşamada, ürün portföyü, kullanılan bileşenler, tedarik zinciri bilgileri ve uygulanan test yöntemleri hakkında detaylı bilgi sağlanır.

  2. Doküman İncelemesi: BossCert uzmanları, şirketin hayvan testleri politikası, tedarikçi sözleşmeleri, bileşenlerin test durumuyla ilgili beyanlar ve alternatif test yöntemlerine ilişkin raporlar gibi ilgili tüm dokümanları titizlikle inceler. Bu inceleme, şirketin iddialarının kağıt üzerinde tutarlı olup olmadığını belirlemek için kritik öneme sahiptir.

  3. Yerinde Denetimler (Gerekirse): Karmaşık tedarik zincirleri veya yüksek riskli ürünler söz konusu olduğunda, BossCert, şirketin üretim tesislerinde veya ilgili tedarikçi tesislerinde yerinde denetimler gerçekleştirebilir. Bu denetimler, dokümantasyonun gerçek uygulamayla örtüşüp örtüşmediğini doğrulamak için yapılır. Üretim hatları, depolama alanları ve kalite kontrol süreçleri, hayvan testlerinin yapılmadığına dair kanıtlar açısından incelenir.

  4. Bileşen Takibi ve Tedarikçi Doğrulaması: Belgelendirme sürecinin en kritik aşamalarından biridir. BossCert, ürün formülasyonunda kullanılan her bir bileşenin, tedarik zincirinde hayvanlar üzerinde test edilmediğini gösteren kanıtları (örneğin, tedarikçilerden gelen "animal testing free" beyanları) talep eder ve doğrular. Bu, yalnızca bitmiş ürünün değil, tüm bileşenlerin "Cruelty-Free" olmasını sağlar.

  5. Belgelendirme Kararı: Yapılan tüm incelemeler ve denetimler sonucunda, BossCert, şirketin "Cruelty-Free" kriterlerini karşılayıp karşılamadığına dair bir karar verir. Kriterlerin karşılanması durumunda, şirkete "Cruelty-Free" sertifikası verilir. Bu sertifika, ürünlerin ambalajında veya pazarlama materyallerinde kullanılabilir.

  6. Sürekli Gözetim: "Cruelty-Free" belgelendirmesi genellikle belirli bir süre için geçerlidir ve periyodik gözetim denetimleri gerektirebilir. Bu, şirketin zaman içinde de "Cruelty-Free" taahhüdünü sürdürdüğünü garanti eder.

BossCert'in bu hizmeti, tüketicilerin "Cruelty-Free" etiketi taşıyan ürünlere güvenle yaklaşmasını sağlar. Bağımsız bir doğrulama süreci olmadan, şirketlerin kendi iddiaları tek başına yeterli olmayabilir. BossCert gibi bir kuruluşun onayı, markaların etik duruşunu güçlendirir ve onlara küresel pazarda rekabet avantajı sağlar. Özellikle hayvan haklarına duyarlı tüketiciler için, bu tür sertifikalar, satın alma kararlarında belirleyici bir faktördür.

Sonuç olarak, hayvanlara eziyet edilmeden üretim-geliştirme, günümüz iş dünyasında ve tüketici taleplerinde vazgeçilmez bir trend haline gelmiştir. Şirketlerin bu etik beklentiyi karşılaması ve BossCert gibi güvenilir kuruluşların "Cruelty-Free" hizmetleriyle bu taahhütleri bağımsız olarak doğrulaması, hem hayvan refahına katkı sağlamakta hem de markaların sürdürülebilirlik ve itibarını güçlendirmektedir. Tüketiciler olarak, bu tür belgelere sahip ürünleri tercih ederek, etik değerlere sahip çıkan firmaları destekleyebilir ve daha şeffaf bir piyasanın oluşmasına katkıda bulunabiliriz.


Bizimle İletişime Geçip, Hizmetlerimiz Konusunda Bilgi Alabilirsiniz!